top of page

Bilinmeyen Bodrum

     İnsan denilen mahlûk gerçekten çok farklıdır. Bakar ama görmez çoğu kere. Gider ama gezmez genellikle. Oysaki yurt dışında bir geziye çıksa onca para verir beğenmediği turlara katılır. Örneğin Bodrum’u ele alalım. Kış nüfusu yüzellibini aşmış durumda. Bunun sekiz on kat fazlası da yazlıkçı ve tatilci konumunda. Enfes koyları, eşsiz güzellikteki doğası, kendine özgü mimarisi, küçük balıkçı köyleri ve hareketli gece hayatıyla Türkiye’nin her daim yıldızı parlayan bir sahil kasabadır Bodrum. Yaşayanlara sorsak hepsi avucunun içi gibi bildiğini sanır bu beldeyi. Oysa ancak çok azı bilir aşağıda yazdıklarımı.

indir (3).jpg

BODRUM KALESİ: Kale, iki liman arasındaki kayalık  alana St. John Şövalyeleri tarafından yapılmış. Ortaçağ’dan günümüze kalan en iyi korunmuş kalelerden. Kaleden izlenen deniz manzarası nefes kesici. Ama asıl görülmesi gereken, 14 adet sergi salonu ile dünyanın en zengin Doğu Akdeniz amfora koleksiyonuna sahip olan Sualtı Arkeoloji Müzesi. Yassıada, Şeytan Deresi, Uluburun ve Serçe Limanı Batığı gibi önemli buluntuların sergilendiği bu müze gerçekten görülmeye değer.

Sandima Köyü: Sandıma köyü altıyüz sene önce kurulan 160 haneli eski Yalıkavak'ın ilk yerleşim bölgesi. Sandima Köyü, Türkmen köyü.  Bodrum Yalıkavak Belediye binasının yanından sola döndükten sonra iki kilometrelik dar ve toprak yoldan devam edeceksiniz. Bir süre sonra yol ikiye ayrıldığında soldan yukarı doğru gideceksiniz. Köyde yaşayan bir aile, evlerini sanat evi haline getirmişler. İsmail ve Nurten Erkoca çiftinin sanat evleri mutlak görülmeye değer. Ömer Lütfü Efendi’nin yaptırdığı köy çeşmesi ise hala işlevini görüyor.

Sandima-Köyü-696x480.jpg

ZAİ BODRUM: Konacık’ta, asırlık zeytin ağaçlarının gölgesinde kurulmuş Zai. Onu tanıtabilmek için en uygun söz, yeni nesil kütüphane bana göre. Zai’de yaşam sessizlik ve sakinlik üzerine kurulmuş. Bodrum’un sesi ve hareketliliği bu mekânın dışında bırakılmış. Zai’de hava kitap ve kahve kokuyor genellikle. Zai’de her kapı başka bir sanat dalına açılıyor. Bahçesine girdiğinizde bir müzik dinletisiyle karşılanıyorsunuz. Kütüphanesine girdiğinizde ise ünlü bir ressamın tablosuyla tanışıyorsunuz. Atölyede ya bir yazar söyleşisi ya da cep sinemasında tanıdık bir senarist gösterisi.

indir (4).jpg

  Yazarlar, Zai’nin bir parçası olmuş adeta. Onları yakından tanımak için yazar söyleşileri, yemekleri ve soru-cevap günleri düzenleyerek klasik imza günlerinden çok ötelere ulaşılmış. Bu etkinlikler ile yazarların kitabı hazırlarken yararlandığı öğeler, okuyucuya aktarmak istedikleri, üslupları ve çalışma düzenleri gibi okur tarafından merak edilen soruların giderilebileceği ve yazarla birebir iletişim kurulan sevimli ve samimi bir ortam oluşturulmuş Zai’de. Bu mekanı görmeyen ve havasını teneffüs etmeyen bir insanın Bodrumu tanıdığını iddia etmesi imkânsız açıkça.

MYNDOS (Mindos) KAPISI: Gümbet yolu üzerinde yer alan Myndos Kapısı, Bodrum'un önemli tarihi ve kültürel değerleri arasındadır.  Eski adıyla Halikarnassos’un giriş kapılarından biri olan Myndos Kapısı, M.Ö. 4. yy’ da yapılmıştır. Makedonya Kralı Büyük İskender’in bu surları ve kapıyı aşamadığı söylenir. Myndos kapısı iki anıtsal kule ile şehre girilen kapının bulunduğu iç avludan oluşmuştur. Bakımsız ve görülecek çok fazla bir şey bulunmasa da bana göre anlamlı bir mekân olma özelliğini taşır.

Myndos Kapısı.jpg
61763955_395803741028474_214847895513124

MÜDAVİM: Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alan ve Sadun Boro’nun evi olarak bilinen taş ev, günümüzde Müdavim ismiyle Bodrumlulara balık restoranı olarak yaz kış hizmet verir. Bodrum merkezindeki Barlar Sokağı olarak bilinen cadde üzerindeki mekân Bodrum’da unutulan eski günlerin havasını günümüzde yaşıyor. Kale ile deniz manzarasının iç içe geçtiği  sahildeki masalarda, Bodrum'un “Hey Yavrum Hey” li geceleri yaşanıyor. Çok katlı binanın her katında farklı bir konsept oluşmuş. Bodrum’a özgü lezzetler Ege Mutfağının eşsiz güzellikleri ile harmanlanmış. Özellikle hizmet kalitesi yüksek seviyede. Manzara gerçekten görülmeye değer. Üstelik bu hizmet müşteriyi yormayan fiyatlarla veriliyor.

HALİKARNAS MOZELESİ: Dünyanın Yedi Harikasından biri olan mozole, Kral Mausolos adına karısı ve kardeşi Artemisia tarafından yaptırılmış.  MÖ: 4 yy’da yapılan yapı, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit biçimindeki çatısıyla da Mısır mimarisini çağrıştıran bu devasa büyüklükte anıt mezardır. En önemli parçaları çalınıp British Museum’a götürülmüş. 42 metre yüksekliğindeki bu anıt mezarın yerinde bugün küçük bir açık hava müzesi var. Turgut Reis Caddesi üzerinde yer alan müze, marinaya yürüme mesafesinde.

indir (2).jpg

KAPIKIRI: Bodrum’a 40 dakika uzaklıkta, Bafa Gölü’nün kenarına yerleşmiş küçük bir köy Kapıkırı. Bafa gölünün antik dönemlerde Ege Denizi’yle bir olması oldukça ilgi çekici olmalı. Heraklia antik kenti kalıntılarının bulunması nedeniyle bölge tarih ve arkeoloji yuvası. Surlar ve kaya mezarları hala dimdik ayakta. Gölün çevresinde Beş Parmak Dağları yer alıyor, bu da göle ayrı bir güzellik katıyor. Göl doğallığını kaybetmediği için yirmi bine yakın su kuşu çeşidine de ev sahipliği yapıyor. Köyde lokanta ve birçok konaklama tesisi var. Gölün zengin florası, yılan balıklarının çoğalması için çok uygun bir ortam yaratmış. Bu nedenle Kapıkırı’nın en beğenilen yemeklerinden biri yılan balığı kızartması.

home_kapikiri.jpg

MANASTIR HOTEL: Bodrum Mimarisinin en seçkin örneklerinden olan Manastır Hotel, Kumbahçe Mahallesinin tepelerinde yer alır. Kentin en eski otelleri arasındadır. Çam ağaçlarının arasına gizlenmiş tesisin terasından özellikle Bodrum Kale'si ve Mavi Gökova Körfezinin güzellikleri göz önündedir. Bu bölgeden Bodrum rüyasını yaratan eşsiz manzarayı seyretmek gerçekten ömre bedel. Bodrum`da güneşin battığı son nokta olan bu terastan gün batımı izlemeden ben Bodrum’u tanıyorum demek imkansız.

Manastir-Hotel---Suites-Genel-273182.jpg

LİMON: Bahçede yetiştirilen gelinciklerden Gelincik Şurubu, ağaçtan yeni toplanan incirlerden İncirli Vodka, komşu bahçenin çilek ve vişnesinden yapılan likörler sunuluyor Limon'da. Limon, uzun süredir Bodrum’da tek geçiliyor desek yeri. Özellikle güneşin batışını izlemek üzere gelen insanlarla dolup taşar, belli bir saatten sonra. Ayrıca limon şeklinde kaşarlı börekleri de oldukça ünlüdür. Bu mekana rezervasyon yaptırmadan gitmemenizi öneririm.

 

limonyeni-e1472395234360-952x500.jpg

UYKU VADİSİ: Ege’ye ilkbahar erken gelir. Doğanın muhteşem uyanışına tanıklık etmek için ise Uyku Vadisine gidilir. Bodrum'da doğa sevenler için trekking ve doğa yürüyüşü yapmaya en elverişli yer tartışmasız Uyku Vadisidir. Bodrum’dan 30 km. mesafede, Gökçeler Köyü sapağından saptıktan sonra, köyün 1 km. dışında yer alır. Bölgede lokanta ve konaklama tesisi de mevcuttur. Karia Yolu üzerinde bulunan Uyku Vadisi içinde Gökçeler Kanyonu ve İncirliin Mağarası da görülmeye değer nitelikte.

Uyku Vadisi.jpg
01.jpg

DİBEKLİHAN: Bodrum'da keyif alınarak gezilecek bir kültür ve sanat kalesi. Muhteşem sergilere ev sahipliği yapan, el yapımı eserlerin satıldığı dükkânların, güzel kafelerin, restoranların bulunduğu özel bir mekân. Bahçesinin güzelliği de tesisin cazibesini arttırıyor. Atatürk’ün, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü düstur etmiş. Dibeklihan'da her şey en ince detayına kadar özenle işlenmiş ve tasarlanmış. Bodrum gecelerinde çok özel bir yeri var. Bu güne kadar görmeyenlerin mutlaka görmeleri gereken keyifli bir yer.

KIYIKIŞLACIK: Kıyıkışlacık, Muğla ilinin Milas ilçesine bağlı Güllük sahil şeridinde bir mahalle. Üç tarafı denizle çevrili bir yarımadanın ortasında yer alan dünyaca ünlü İasos Antik Kenti'nin köyün içinde bulunması bölgeye farklı bir güzellik getirmiş. Batı Anadolu kıyılarında yapılan en başarılı arkeolojik çalışmalar burada yapılmış. Özellikle akşam hava karardığında ışıklandırılan tarihi alanların görüntüsü çok güzel. Büyük kentlerin keşmekeş ve gürültüsünden kaçmak isteyenler için ideal bir balıkçı köyü. Antik Kent ile köy,  iç içe geçmiş. Argoslar, Karyalılar, Helenliler, Romalılar ve daha nice uygarlıklar bu topraklarda izlerini bırakmışlar. Yetkililer kıymetli antik kenti ne hikmetse Allaha emanet edip bırakmış.

Kıyıkışlacık.jpg
bodrum-leleg-yolu3.jpg

LELEG YOLU: Lelegler, Bodrum’un bilinen en eski halkı.  Lelegler güvenlik amacıyla kentleri dağların doruklarına kurmuşlar. Bodrum yarımadasında sekiz Leleg kenti var. Pedasa,Theangela,Telmissos,Madnasa,Termera,Syangela, ve Uranion. Bodrum Leleg Yolu Likya ve Karya yollarının Bodrum yarımadasındaki uzantısı. Leleg’ler, 2400 yıl önce Romalıların işgalinden kaçan bir Anadolu halkı. Homeros’un İlyada adlı eserinde konu edilir. Truva savaşından kaçıp güneye doğru inerken Halikarnas’a yerleşmişler.

        Gençler arasında Bodrum'da en az tanınanlar insanlardan  en önemlisi Halikarnas Balıkçısıdır. Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan bu sanatçı,  asker kaçakları ile ilgili bir yazısından dolayı Bodrum'a sürülmüş. 1,5 yıl Bodrum’da cezasını çektikten sonra geri kalan cezasını İstanbul'da tamamladı. Cezası bittiğinde İstanbul'da yapamadı. Gönül bağı ile bağlandığı Bodrum’a geri dönüp yerleşmek zorunda kaldı. Balıkçının mezarı Bodrum Gümbet'te Türbe Tepesindedir. Bunu ancak çevrede yaşayan kısıtlı sayıda insan bilir. Edebiyatımıza “deniz çığırını” sokan, Bodrum'u Bodrum yapan balıkçıdır. Yazdığı romanlarında, denizin içinde ve dışında ne gördüyse yazmıştır. Ayrıca ömrünü verdiği Bodrum’u ve halkını, Ege Denizi’nin efsanelerini bizlere tanıtıp anlatmıştır. Aganta Burina Burinata, Uluç Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri, Ötelerin Çocuğu, Bulamaç onun kaleme aldığı romanların bazılarıdır. Öykülerini ise Ege’nin Dibi, Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz, Yaşasın Deniz, Gülen Ada, Parmak Damgası, Gençlik Denizlerinde, Çiçeklerin Düğünü isimli kitaplarda toplamıştır. Mavi Sürgün ise onun anı kitabıdır. İnceleme ve Denemelerini de Anadolu Efsaneleri, Anadolu Tanrıları, Anadolu’nun Sesi, Merhaba Anadolu, Hey Koca Yurt, Altıncı Kıta Akdeniz, Sonsuzluk Sessiz Büyür, Düşün isimli kitaplarda toplamıştır. Yaşamınızın bir bölümünü Bodrum'da geçiriyorsanız hiç olmazsa  balıkçının bir kitabını okuyarak ona olan borcunuzu ödemeye çalışın.

bottom of page