top of page

İONYA  DEVLETİ

     Yaşanan her olayın mutlaka öncüleri vardır. Osmanlı İmparatorluğu art arda gelen savaşlar nedeni ile önemli büyüklükte topraklarını kaybetmiş, kapitülasyonlar sonucunda Avrupa'nın mali kontrolüne girmişti. Gidişatı gören Rus Çarı I. Nikolay, Osmanlı İmparatorluğu için hasta adam deyimini kullanmıştı. Evet, Osmanlı Devleti Avrupa’nın hasta adamıydı. Hastalıktan kurtulmak için doktorların verdiği reçeteyi kullanmıyordu. Önce Kıbrıs ve Girit, ardından Doğu Rumeli ve Makedonya, daha sonraları önce 12 adalar ve hemen arkasından Ege Adaları. Teker teker teslim edilmişti işgalcilere. 1.Paylaşım savaşının sonunda, Limni adasının Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı imzalanan Mondros mütarekesi. İnsan biraz düşünür anlaşmanın imzalandığı geminin isminin Agamemnon olması tesadüf olabilir mi? İngilizler daha o gün tarihe gönderme yapmış ama bunu anlayan maalesef yoktu. 1.Paylaşım savaşı öncesinde Ege Adalarının Yunanistan’a verilmesi de sonradan olacakların habercisiydi. Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra Yunanlılar İzmir ve çevresinde propaganda faaliyetlerine başladılar. Ardından bu bölgeye yeni Rum göçmenler yerleştirdiler. Diğer taraftan Levantenleri elde etmek için gerekli çalışmalara başladılar. Mütareke sonrası İzmir’e vali olan Nureddin Paşa, oynanan oyunun farkına varmış, sivilleri örgütlenmeye teşvik etmiştir. Paris Barış Konferansında Yunanlılar büyük kulis yapmış, İngiltere’yi de arkalarına almışlardı. Yunanlıların sözde hedefleri Hıristiyan yerli halkı korumaktı.

     Yunanlılar, Paris Barış Konferansında isteklerini kabul ettirmiş ve öncelikli olarak İzmir Valisini görevden aldırdılar. İşgali için gerekli hazırlıklar yapılmıştı. 15 Mayıs 1919 ‘da İzmir, İtilaf donanmalarının da yardımı ile Yunan Ordusu tarafından resmen ve fiilen işgal edildi. Yerli Rumların çılgın gösterileri altında kente giren Yunan askerleri kısa sürede ortalığı kan gölüne çevirdi. İşgalin sadece İzmir ile sınırlı kalmayacağı hatta bu durumun ilhaka dönüşmesinden korkuluyordu. Bu nedenle Batı Anadolu’daki şehirlerde, İstanbul’da, hatta yurdun hemen her köşesinde protesto mitingleri yapılıyor, çekilen protesto telgrafları ile işgalin Türklerce kabul edilmeyeceği vurgulanıyordu. Aynı zamanda Batı Anadolu’da süratle gerçekleşen işgaller, Venizelos’un isteği ve kurnazlığı sayesinde hızla ilerliyordu. 24 Mayıs 1920’de Osmanlı Padişahı Vahdettin, bırakın Ankara Hükümetine yardım etmeyi, Atatürk ve arkadaşlarının idam kararını onaylıyordu. Yunanlıların İzmir’i işgali Türk ulusunun milliyetçilik duygusunu ateşledi. Yunanlılar, yaptıkları bu işgal girişimine Küçük Asya Seferi ismini takmışlardı. Askerlerine moral sağlamak amacıyla Krallarını dahi Anadolu topraklarına getirmişlerdi. Oysa Osmanlı Padişahı, Ankara Hükümetini zora sokmak için gereken her şeyi yapıyordu. İzmir’de İtalyanların da gözü vardı lakin 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Barış Antlaşması ile İzmir’in Yunanistan’a bırakılmasına karar verilmişti. Bundan sonra cesaretleri daha da artan Yunanlılar, kısa süre içinde Anadolu içlerine kadar yayıldılar. İstanbul Hükümeti ve Osmanlı Padişahı bu işgallere karşı üç maymunu oynamayı tercih etmişti. Askerden silahını teslim etmesi istendiğinde bu sonuç zaten belli olmuştu. Lakin Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmayan orduyu var etmeye ant içmişlerdi. İnönü ve Sakarya Savaşları yapılmış, iki taraf içinde kesin sonuç alınamamıştı. Top sesleri Ankara’dan duyulurken Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisinde sıkıştırılıyordu. Türkler düzenli orduyu pekiştirirken, Yunanlıların yeni bir siyasi oyun tezgâhladıkları konuşuluyordu.

     Mecliste Mustafa Kemal’e niye taarruz etmiyorsunuz laflarının söylendiği günlerde yani 30 Temmuz 1922 tarihinde İzmir'de yapılan bir törenle, Batı Anadolu'da İonya Devleti kurulduğu ilan edildi. Yeni kurulan devletin başkenti de İzmir olacaktı. Bu devlet; İzmir başta olmak üzere, Manisa, Akhisar ve Ayvalık’la birlikte yaklaşık on sekiz bin kilometre karelik bir alanı kapsayacaktı. Anadolu’da yeni bir devlet kurulması fikri, öncelikle Helen Anadolu’yu Savunma Örgütünün projesiydi. Uzun süredir bu konuda hazırlık yapılıyordu. Devlet henüz kuruluş aşamasını tamamlamadan, Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos 1922 günü büyük taarruzu başlattı. 30 Ağustos günü Yunan ordusunu büyük hezimete uğratarak savaş meydanından kaçırttı. Bu arada General Trikupis ve kurmaylarının bir kısmı ile birlikte 6000 asker, esir alındı. İzmir'e kaçan Yunan Ordusu gemilerle Anadolu'yu terk ettiğinde İonya Devleti'nin yöneticileri de onlara katıldılar. 9 Eylül 1922 günü Türk ordusunun İzmir'e girmesiyle, İonya Devleti de fiilen tarihe karıştı. Ömrü sadece beş hafta sürdü. Yunanlıların Küçük Asya Seferleri, Mustafa Kemal sayesinde Küçük Asya Felaketine dönüştü.

bottom of page