top of page

Cinque Terre

Cinque Terre bölgesindeki köyler

     İtalya’da gezilecek yerler arasında her geçen gün popüler olan destinasyonlardan biri de hiç şüphe yok ki marka olmuş köy turizmidir. Birbirinden farklı güzellik ve özelliklere sahip İtalyan köyleri arasında ayırım yapmak zor olsa da küçük bir kısmını sizlere tanıtmaya çalışacağım. İtalya’nın köyleri dediğimizde bu köyleri öncelikle sınıflandırmak gerek. Deniz kenarı olanlar, göl kenarı olanlar, dağ köyleri veya değişik özellikleri bulunanlar gibi. Ben bu yazımda sizlere sadece İtalya’nın Cinque Terre, denilen bölgesinde yer alan beş köyün tanıtımını yapacağım. Bölge Levanto ve La Spezia şehirleri arasında kalan 5 köyden oluşur. Köyler daha bugünden meşhur olmuş durumda. Cinque Terre, İtalyancada “beş toprak, beş köy” anlamına gelir. Tanıtımını yapacağımız bu köyler kuzeyden güneye doğru, Monterosso al Mare, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore isimli köylerdir. Güzergahın ilk köyü olan Monterosso ve son köyü olan Riomaggiore arasındaki mesafe toplam 12 kilometre, lakin bu mesafeyi bir kerede yürümek pek o kadar kolay değil. Cinque Terre, İtalya’nın kuzeybatı sahillerinde, Cenova’nın güneyinde yer alır. Türkiye’den gitmek için, önce Cenova ya da Pisa kentlerine gitmek gerek. Cenova üzerinden gittiğinizde, Cenova’dan trenle direkt Cinque Terre’ye gidebilirsiniz. Pisa’ya uçarsanız trenle önce La Spezia’ya oradan da Cinque Terre bölgesine gidilir. Diğer büyük şehirlerden de tren ile bölgeye ulaşabilirsiniz. Yolculuğunuz, Cenova’dan 1,5 saat, Pisa’dan 1 saat 15 dakika, Milano’dan 2,5 saat, Floransa’dan 3 saat, Roma’dan 4 saat sürer. Cinque Terre köyleri arasında ulaşım ise trenle, yürüyerek ya da botlarla yapılır. Dileyenler için bol virajlı dar bir karayolu da var fakat bu yol pek kullanılmıyor. Zaten bütün köyler motorlu araç trafiğine kapalı. Benim tavsiyem ise tren kullanmanız olacaktır. Tren kullanacakların “Cinque Terre Card Train” almasını tavsiye ederim. Kartın içeriğinde; Levanto–Cinque Terre–La Spezia arasındaki tren hatlarına sınırsız biniş hakkı, wifi internet bağlantısı, istasyondan köylerin merkezine çıkan shuttlelara ücretsiz biniş hakkı ve yürüyüş parkurlarına giriş bulunmaktadır. Kartı Cinque Terre’nin beş köyünden, Levanto ve La Spezia istasyonlarından alabilirsiniz. Bir günlük kişi başı bilet fiyatı 13 Euro, iki günlük fiyatı ise 23 Euro. Eğer ailecek gidecekseniz aile paketleri de mevcut. 0-4 yaş arası çocuklar ücretsiz, 4-12 yaş arası çocuklar da indirimli bilet hakkına sahip. Trene binmeden önce biletinizi onaylatma makinesine okutmayı sakın unutmayın. Onaylatma makinesine biletinizi soktuğunuz anda üzerine tarih ve saat basılır. Trende bilet kontrolüne denk geldiğinizde eğer biletiniz olmasına rağmen okutmamış olursanız görevliye ceza ödemek zorunda kalırsınız. Bölgede konaklama için en çok tercih edilen köyler, Monterosso al Mare ve Vernazza’dır. Köylerin birinde kalmak istiyorsanız ve özellikle yoğunluğun yaşandığı yaz aylarında gidecekseniz otelinizi önceden ayırmanız gerek. Ayrıca köylerdeki konaklama yerleri oldukça pahalıdır. Konaklamak için alternatif seçenekler arasında Monterosso’nun kuzeyinde yer alan Levanto ya da Riomaggorie’nin güneyinde yer alan, Levanto’ya göre biraz daha büyük olan, La Spezia’da daha uygun fiyatlarla konaklayabilirsiniz. Levanto küçük şirin bir kasaba. Nüfusu dörtbin kadar fakat yaz mevsimi beş katı artıyor. Levanto'da konaklama için tercih edebileceğiniz A Durmi, Villa Clelia gibi güzel tesisler var. A Durmi tren istasyonuna daha yakın ve daha merkezi olması dolayısıyla tercih nedeni olabilir. Başka bir seçenek ise Park Hotel Argento’dur. Bu iki şehirden de kartınızı kullanarak köylere tren ile ulaşabilirsiniz. Konaklama için, gezinin ruhunu yakalamak için mutlaka köylerden birinde kalmalı. Her gün otel değiştirmek, valiz taşımak açısından sıkıntılı.

     

     İtalya’nın kuzeyinde, Akdeniz’in maviliklerine uzanan dik yamaçlara konuşlanan bu köyler ve bölge Ulusal Park olup, 1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Miras listesine alınmıştır. Söz konusu bu beş köy de birbirinden güzel, hepsi birer turizm cennetidir.  Köyler arasında ulaşım için özel bir patika yol kullanılır. Köylere trenle ulaşmak da mümkün. Genelde köyler arasında yürüyüş tercih ediliyor. Deniz manzaralı bu yürüyüş yolunun en popüler yeri ise, Riomaggiore–Manarola köyleri arasındaki Via Dell’Amore yani “Aşk Yolu” isimli olan yoldur. Her gece bir köyde konaklanıyor. Tüm köylerde motel ve pansiyon var. Restoran, café ya da turistik eşya satan dükkanlar da oldukça fazla. Köydeki tarlalarda yetişen taze ürünler sizleri bekliyor. Limon kabuğu rendesi, votka, su ve şekerden yapılan Limonçello adlı ünlü İtalyan içkisi, turistlerin gün batımındaki tercihleri. Bu köyleri denizden tekne ile dolaşmak da güzel bir alternatif. Sadece turistlerin değil, tatil için İtalyanların da tercih ettiği bir bölge. Kuruluşları ortaçağa kadar giden bu köyler, doğanın tüm güçlüklerine rağmen deniz kenarındaki kayalıkların üzerine kurulmuştur. En küçük toprak parçası bile, üzüm bağları, zeytinlikler, sebze meyve bahçeleri ile değerlendirilmiştir. Bu nedenle köylerin yamaçları üzüm bağları ile çevrilmiştir. Bu köylerin başlıca geçim kaynağı balıkçılık ile bağcılıktır. Baştan söylemek gerekir ki bu geziye katılacak olanları bekleyen bol bol yokuş ve merdiven çıkma, buna şimdiden hazırlıklı olun. Bölge köylülerinin zevkleri çok gelişmiştir. Bu köylerin ortak özellikleri ise yamaçlarındaki renkli evler.  Aslında bu köylerde sadece evler değil   sandallar, şemsiyeler, pencereler, panjurlar her şey rengarenk. Bu kadar turistin bu bölgeye gelme nedeni ise mimari ve estetik güzelliği. Muhtelif renklere bezenmiş eski evler dağın bir yamacında, diğer yamacında ise yemyeşil üzüm bağları ve altında turkuaz renkli deniz. Doğa olabildiğince korunmuş, en önemlisi imara açılmamış. Gördüğünüz en güzel yerlerden biri olacak nitelikte bölge, bu nedenle etkilenmemek mümkün değil. Ülkemizin Akdeniz kıyılarında rastlanır benzerlerine lakin o yamaçlar ya beyaz boyalı evler ya da yakılan ormanların yerine büyük oteller ile kaplanmış. Cenova’dan başlayan yolculuğumuzun ilk durağı Monterosso al Mare köyü olacak.

Monterosso al Mare

     Köy, bölgede göreceğimiz en büyük köy. İsmini arkasında yer alan kızıl pembe renkli dağlardan almış. Zeytin ağaçları ve üzüm bağlarının bulunduğu yamaçlarla çevrili. Eski dönemlerde köyün çevresi surlarla kaplıymış. O günlerden bu günlere surların üç kulesi ayakta kalmayı başarmış. Monterosso al Mare köyünün çevresinde diğer köyler kadar sarp yamaçlar olmadığı için köyün plajından kolaylıkla denize girilir. Köy iki ayrı koya konuşlanmış. Bir tarafta eski Monterosso diğer tarafta ise yeni Monterosso. Tren istasyonu yeni olanda kalıyor. İstasyondan çıkıp sol tarafa yönelerek sahilde yürürseniz köy meydanına geliverirsiniz. Eski köy meydanı ise daha büyükçe, gezilmesi de daha keyifli. Renkli plaj şemsiyeleri ve cezbedici turkuaz renkli denizi, küçük meydanı ile sevimli ve keyifli bir köy. Aynı zamanda bu tur içinde yer alan köylerin içinde doğal halini en fazla kaybeden ve en turistik olanı. Böyle olduğu halde köyde konaklayanlar her sabah kuş ve çan sesleri ile erkenden uyanır. Köydeki Ristorante Belvedere çok şık bir restoran. Bu bölgenin pesto sosu ünlü olduğu için pesto soslu makarna ve yanında ev yapımı şarap içmenizi bizden size öneri. Köyü gezerken Monterosso’nın en kuzey ucuna doğru gidip, köyün görüntüsünü izleyin. Panoramik bir manzara sunan tepeye ulaştığınızda, bütün Cinque Terre’yi içine alan muhteşem görüntü karşısında sarsılıyor insan. Az daha yürüyerek köyün mezarlığına ulaşılır. Mezarlığın görünümü ise bir kütüphaneyi anımsatır.  Monterosso – Vernazza arası yürüyerek 90 dakika. Dar bir patika olan yolda yer yer merdivenler var. Vernazza’nın en güzel manzaraları bu yoldan izleniyor. Yolun ilk yarısı biraz daha zor, çünkü devamlı yokuş çıkılıyor.

Vernazza

      Pastel renklere boyalı taş binaları, iç içe geçmiş daracık sokakları, sahildeki güzel limanı ile sevimli bir köy. Özellikle dar, patika yolları insanın hafızasında kalıcı iz bırakıyor. Vernazza köyü, İtalya’da dondurma yiyebileceğiniz en iyi mekân. Köyde, gün batımını izlemek gerek. Akdeniz’in lacivert renkli sularının pembeye dönüştüğünü görmek insan ruhunda dinginlik yaratıyor. Köyün sahili tamamen liman olmuş durumda bu nedenle denize girmek için küçük ve çakıllı bir plajdan başka alternatif yok. İlk bakışta diğer köylerle benzese de küçük ayrıntılara dikkat edildiğinde köyün yakın bir tarihte doğal bir felaket geçirdiği anlaşılıyor. 2011 yılının sonbaharında ani bastıran sağanak yağış, köy merkezine inen derenin taşmasına yol açmış. Ardından gelen toprak kayması ise birçok binanın yıkılmasına neden olmuş. Yaşanan bu acıyı geçersek köy, sahilde yer alan kafeleri ile diğerlerine göre eğlencenin merkezi. Eğlence sizin için önemliyse bu köyde de konaklayabilirsiniz. Vernazza’da yemek için; Ristorante Belforte, Vulnetia ve Gambero Rosso’yu sizleri bekliyor. Vernazza - Corniglia yolu yürüyerek 90 dakika sürüyor. Corniglia köyü yüksekte konuşlandığı için, yolculuğun sonunda 375 basamak tırmanmayı gerektiriyor.

Corniglia

     Bu köy, beş köyün ortasında bulunuyor. Nefes kesen deniz manzarasının yanı sıra, bazen ürkebileceğiniz yükseklikte falezleriyle de hafızanıza kazınıyor. İtalya hakkında bilgi isteyenler için köyü örnek gösterebiliriz. Diğer köylere göre, sahil şeridinin üst kısımlarında konuşlanan bu köy hem sevimli hem de diğer köylerle aynı özelliklere sahip. Fark, bu köyde falezlerin çok ürkütücü olması. Köyün merkezi neredeyse kayaların tepesinde. Köyde müzik eşliğinde yemek yenen zevkli restoranlar, küçük ve sevimli barlar, kafeler, var ve onlar turistlerden çok İtalyanlarla dolu. Bu köyün en güzel yerleri denize bakan terasları. İnsana doyumsuz güzellikler yaşatıyor. Mehtapsız Corniglia gecelerinde ise sessizlik ile bütünleşen karanlık, gökyüzünde binlerce yıldızın sonsuzluk duygusunu depreştirdiğinde, insanın tüylerini ürpertiyor. Köyün tren istasyonu deniz kenarında bulunuyor. İstasyonun arkasından otobüse binip köyün merkezine ulaşılır. 375 adet merdiveni tırmanmayı göze alanlar ise yaya olarak merkeze ulaşır. Yolcu feribotu ile Corniglia köyüne ulaşılamıyor. Bu köy, görülecek köylerin en küçüğü. Diğerlerinin yanında sönük gibi kalsa da sunduğu manzarayla inanın görülmeye değer. Corniglia – Manarola yolu yürüyerek 45 dakika sürüyor. Deniz seviyesine yakın bir hat. Yürüyüş nispeten kolay ama köyden ayrılırken 375 basamak ineceğinizi unutmayın. Neyse ki sağınızda kalan denizin muhteşem güzelliği yolculuğu keyifli hale getiriyor.

Manarola

     Bu turun olmazsa olmazlarından biri. Manarola köyünde gezerken kendinizi dünyanın dışında bir yerdeymiş gibi hissedeceksiniz. Köyün girişinde rengarenk binaları karşılıyor misafirlerini. Küçük, sakin bir köy, ayrıca doğal mı doğal. Köyün ana sokağında yeterince kafe ve restoran var. Köyün küçük rıhtımında dar bir yüzme alanı da var. Manarola’nın ünlü restoranı Trattoria Dal Billy’e istasyonun üstündeki yokuştan yukarı doğru tırmanarak ulaşılıyor. Yürüyüş yolundan gelenleri ise karşılıyor. Çıkış biraz yorucu ama insan geldiğine pişman olmuyor. Yolda köyün kilisesini de geziliyor. Bu manzarayı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekmek gerek. Yokuş tırmanmayı göze alamazsanız, düz ayak Trattoria il Porticciolo’da yemeğinizi yiyebilirsiniz. Minik balıkçı tekneleriyle balıkçılık yapılan köyler içinde belki de en sevimlisi. Bana isim koy deseler, Romantik köy ismini verirdim buraya. Güneş yavaş yavaş kendini unuttururken evlerin arkasında, evlerin renkleri o kadar hoş görünüyor ki insan kendini bulutlara daha yakın hissediyor. Hava karardığında ve etrafınızda tek tek ışıklar yanmaya başladığında, daldığınız hayal aleminden sizde uyanıyorsunuz, Manarola – Riomaggiore yolu yürüyerek 30 dakika sürüyor. Bu parkura, Aşıklar Yolu “Via dell’Amore” ismi verilmiş. Deniz manzaralı bir patika olan yürüyüş yolunda bir tünelin içinden geçilirken yayılan müziğin sesiyle romantizm doruk yapıyor.

Riomaggiore

     Öncelikle bu ikazımı unutmayın. Riomaggiore köyü istasyonuna gelmeden önce trenin en ön ve en son vagonlarına binmeyin. Vagonlar tren istasyonuna sığmadığı için en arka ve ön vagonlar tünel içinde kaldığı için kompartmanların kapıları açılamıyor. İstasyondan çıktıktan sonra sağa döndüğünüzde sizi mozaik duvarlı kısa bir tünel, ardından da tuğla duvar üzerinde harika bir tablo karşılayacak. Köy, diğer yöre köyleri gibi kayaların üzerine kurulmuş, küçük, sevimli bir İtalyan köyü. Etrafı ise üzüm bağlarıyla çevrili. Tahta panjurlu rengarenk boyanmış evlerin bir kıyı şeridi boyunca dizildiği güzel bir köy. Köyün merkezinde Via Colombo caddesi yer alır. Birbiri üstüne gelişigüzel inşa edilmiş izlenimi bırakan tarihi apartman blokları yan yana renkli bir görüntü oluşturur. İtalya’nın bu bölgesinde sık rastlanan dar ve karmaşık sokaklar bu köyde de karşınıza çıkar. Köyden bahsetmek gerekirse ince uzun bir cadde üzerine kurulu. Sahile yakın sokaklarda evlerin önüne araba park eder gibi park edilmiş balıkçı tekneleri ve kayık görüntüleri insanı şaşırtıyor. Köy gezisini bitirdikten sonra biraz yokuş tırmanmak suretiyle Riomaggiore'yi tepeden görebilmek için tırmanmak gerekiyor. Bu yokuşu çıkarken Saat Kulesi'ni de inceleyebilirsiniz. Bulunduğunuz yerden manzarayı seyretmek tek kelimeyle harika. Köydeki mevcut binaların büyük bölümü konaklama tesisi hizmeti veriyor. Binaların geri kalanları ise restoran, kafe ya da turistik eşya satan dükkanlar. Köyün küçük bir limanı var. Köy ufak olduğundan restoran seçeneği konusunda fazla bir alternatif yok.

     Bu turda gezilen köylerin ortak özelliği, daracık sokaklar, rengarenk evler, salaş balık lokantaları, küçük şarap, zeytinyağı ve sabun satılan dükkanlar, minik birkaç kafe ile deniz manzaralı butik otelleri. Bu köylerdeki tüm lokantalar da balık, karides, kalamar ve ahtapot olmak üzere çeşit, çeşit deniz ürünü bulunuyor. Köyler arasında konaklamak için en çok seçenek Monterosso'da, en güzelleri ise Vernazza köyünde bulunuyor. Köyler arasında trenle ulaşım ise 2 ila 5 dakika arasında. Köylerin mimarisi aslında Positano ve Amalfi sahillerini anımsatıyor. Muhteşem dik ve yeşil yamaçlar denize kadar iniyor. Mutluluğun resmini yapamadığımız gibi maalesef her güzel şey yazarak anlatılamıyor. İmkân bulduğunuzda bu rotayı takip ederek birbirinden güzel bu beş İtalyan köyünü mutlaka görün, bu görsel şöleni izleyerek siz de yaşamınıza yeni renkler ve heyecanlar katın. Lakin bunu yaparken sakın hızlandırılmış turlara katılmayın. Bir günde bu dört köyü gezmeye kalkarsanız pişman olursunuz. Bu nedenle tur için en az üç gün ayırmanız gerekir.

bottom of page