top of page
MAVİ  ve  GÜNEŞ

     Mavi, yeryüzünde en çok gördüğümüz renklerden biri. Gökyüzü ve denizleri buna en güzel misal olarak gösterebiliriz. Kimine göre mavi renk denizi çağrıştırır kimine göre gökyüzünü. Kimi mavi denince Bodrumu anımsar kimi ise Yunan Adalarını. Kime ne çağrıştırırsa çağrıştırsın, benim için mavi özgürlüğün bir parçasıdır. Mavi denildiğinde kapılıp giderim düşlerimin derinliklerine. Gittiğim yer sessiz bir sahil kasabasının huzurlu deniz kenarı da olabilir, hoş bir düşünce yumağının hayali de. Önemli olan kişinin mavinin tonlarını özümseyebilmesi. Mavinin değişik tonları insanlar üzerinde farklı etkiler bırakır. Koyu maviyi ele alalım. Örneğin Parlament mavisi insanları sakinleştirirken, açık mavi onları huzurlu olmaya çağırır.  Laciverte dönük koyu mavi ise sonsuzluğun ve otoritenin simgesini oluşturur. Bu nedenle erkekler ciddi günlerinde lacileri tercih eder genellikle. 

    

     Mavinin çeşitleri saymakla bitmez; Gök mavisi, bebek mavisi, Alice mavisi, kobalt mavisi, koyusu açığı hatta kot rengini dahi katabiliriz bu renklerin içine. Bu çeşitlilik birçok şiire de  konu olmuş tarih boyunca. Mavi rengi sevenler genellikle sakin, güvenilir, barışçıl ve içe dönük insanlardır. Aslında mavi renk inceliğin ve nezaketin de bir göstergesi sayılmalıdır. Nasıl ki mevsimlerin yazı, kışı ve baharı varsa mavinin de yerine göre muhtelif tonlarda görüntüleri bulunur. Yaz mavisi ile kış mavisi ne kadar birbirlerine benzemeseler de özgürlük ile bağdaştırıldığında ikisinin de seveni çoktur. Bir düşünün mavi ile yeşilin buluşmasını işte turkuaz rengi bunların karışımından oluşmuştur. Bu renk te açık fikirli yardımsever ve gururlu kişilerin rengi sayılır.

    

     Yaz mevsiminin habercisi hiç şüphesiz gökyüzündeki güneştir. İşte o güneş önceleri bir genç kızın ılık nefesi gibi ısıtır insanların yüreğini. Onun sıcaklığı arttıkça insanlar da hayal kurmaya başlar. Mesela o uzun ve sıcak yaz günlerinde, klimanın serinliği dahi size yeterli gelmediğinde, insanoğlu kaptırır kendini hayallere. Bir an için gözlerinizi kapayıp sizde kendinizi bizim oyunumuza katılın. Karşınızda küçük ve sevimli bir ada, denizin o güzel mavisi ise caba. Ayaklarınız suyun içinde arkanızda ise sizi bekleyen beyaz badanalı bir ev. Bu evin kapı ve pencere söveleri lacivert, verandasında ise duruyor eskitilmiş tahta bir masa. Sandalyenin minderleri ile masanın örtüsü mavinin tüm tonlarını içeren güzel bir bez.  Masada ince zarif yemek takımlarının içinde peynir ile kavun, yanında ise seni bekliyor buz gibi bir rakı ile suyun. Aslında tüm bu beklentinin nedeni, Akdenizli olmanın bedeli. Ne hikmetse genlerinde vardır bu rahatlık Akdeniz sahilinde doğup büyüyenlerin. Akdenizli demek rahatlığın yanında umursamaz olmak demek. Mavi rengin diğer bir nedeni ise tembelliğin ana sebebi. Ama unutmayın mavi rengi seven insan hem sakin hem de huzurlu olur. Bu güzel ortamda denizden kopup gelen o ıslak ve iyotlu koku, insana yaşadığını anımsatır. Beyaz, nasıl ki her haliyle tüm renklerin bütünüyse siyah ta aslında hiçbir zaman bir renk değildir. Gelin siz siz olun ve mavi ile güneşin altında bir süreliğine Akdenizli olup hayatın dertlerini ve ciddi şeyleri unutmaya bakın. Bugün birçok insanın hayali, emekli olup Akdeniz’in bir sahil kasabasına yerleşmek. Ama sen sen ol, dağda bayırda bir taş eve sahip olmak için, bu gününü feda etmek için uğraşma. Hayallerini küçük tut ama mavinin ve güneşin güzelliğini geç kalmadan yani bugünden yaşa. Güneşin insan psikolojisi üstünde önemli bir etkisi olduğu yadsınmaz bir gerçek. Bu nedenle siz siz olun Akdeniz ülkesinde yaşamanın avantajını sakın kaçırmayın. Bir an önce karamsarlıktan kurtulup mutluluklara yelken açın.

 

Beni bu güzel havalar mahvetti

Böyle havada istifa ettim,

Evkaftaki memuriyetimden.

Tütüne böyle havada alıştım,

Böyle havada âşık oldum;

Eve ekmekle tuz götürmeyi

Böyle havalarda unuttum;

Şiir yazma hastalığım

Hep böyle havalarda nüksetti;

Beni bu güzel havalar mahvetti

 

Orhan Veli

bottom of page