top of page
Vietnam

      L'Amant " Sevgili", Marguerite Duras'ın 34 dile çevrilen ünlü bir romanıdır. Onbeş yaşındaki yoksul bir Fransız kızının öyküsünü anlatır. Okuduğum bu kitap sayesinde Saygon'u, Hanoi'yi yani Çinhindi denilen bölgeyi tanıdım. Siam dağını, Mekong nehrini, yağmur mevsiminde görülemeyen gökyüzünü ve bu şekilde Vietnam'ın gizemini keşfettim. Bu acılı ülkeye olan manevi borcumu ödeyebilmek için de kalemime sarılıp aşağıdaki satırları karaladım.

  

     Güneydoğu Asya’da Hindistan’ın doğusu ile Çin’in güneyinde bulunan yarımadaya eskiden Çinhindi veya Hindiçin denirdi. Bu bölgenin doğusundaki Kamboçya, Laos ve Vietnam ülkeleri 19.yy da Fransa’nın sömürgesi olduğu için Fransız Çinhindi diye anılırdı. İkinci paylaşım savaşı sırasında bu topraklar Japonlar tarafından işgal edilince sömürge hükümeti bu kez onlar için çalışmaya başladı. Ho Si Minh Vietnam’ın bağımsızlığı için mücadele edecek Viet Minn adında ihtilalci komünist bir örgüt kurmuştu fakat bu örgütün Japonlar ile savaşabilecek militan ve silah gücü yetersizdi. Bu nedenle ülkedeki komünist örgütlenme yer altında faaliyetini sürdürdü. Savaş Japonların aleyhine geliştikçe Sömürge yönetimi ikili oynamaya başladı. Bunun üzerine Japonlar yönetimi kendi ellerine aldılar. Amerika’nın atom silahını kullanması savaşın beklenenden daha erken bitmesine neden oldu. Japonların teslim olmaları ve Fransız yönetiminin de hapiste bulunması nedeniyle meydan Viet Minn örgütüne kaldı. Ho Si Minh bu boşluğu iyi değerlendirerek Hanoi’ye girdi ve bağımsızlığını ilan etti. Kısa süre sonra Güneyde ki Viet Minn örgütü de Saygon’u ele geçirdi.

   

       Vietnam Çinhindi yarım adasının doğusunda yer alan uzun ve dar bir ülkedir. Coğrafi bakımdan dağlık ve ormanlık olduğu için kontrol edilmesi çok zor bir bölgedir. Savaş sonrası bölüşümde ABD için Fransa, Vietnam’dan daha değerli olduğu için bölge tekrar Fransa’ya bırakıldı. İngiltere’nin yardımı ile Vietnam’da eski konumunu alan Fransa, önce Saygon’u daha sonra da Hanoi’yi ele geçirdi. Çin’deki iç savaş devam ediyordu, savaşı komünistler kazanınca Ho Si Minh Çin’den silah ve teçhizat yardımı almaya başladı. Bundan sonra yaptıkları gerilla savaşlarında Fransızlara büyük zayiat verdirdiler. Halk Viet Minn’e büyük destek veriyordu, bu nedenle kuzey ve orta Vietnam’da yapılan seçimleri de büyük bir farkla kazandı. Kuzeyde başlatılan toprak reformu militan sayısının artmasına neden oldu. Bu süre içinde Kamboçya ve Laos’ta da Viet Minn’e benzer komünist ve milliyetçi örgütler kurulunca, bu ülkelerde de bağımsızlık için gerilla faaliyetleri başladı. Viet Minn Laos sınırında Fransız askerleri ile yaptığı savaşı kazanınca Cenevre’de barış görüşmeleri başladı.  Fransa’nın bu işi götüremeyeceği artık belli olmuştu. ABD Vietnam’ın tamamının komünist olmasını önlemek amacı ile Kore ve Almanya’da olduğu gibi bu ülkeyi de bölmek için bir plan yaptı. Anlaşma gereği iki yıl sonra seçim yapılması kaydı ile Vietnam kuzey ve güney olarak ikiye bölündü.

  

       ABD Kore savaşında umduğunu bulamadığı için büyük prestij kaybetmişti. Elinde atom silahı olduğu halde bu savaşta başarılı olamayan ABD yönetimi konvansiyonel silah üretiminde yeni arayışlara yöneldi. ABD’nin 2.paylaşım savaşında kullandığı atom bombaları SSCB’ni de ürkütüp sindirmişti. Tehlikeyi fark eden Stalin batılı ülkeler ile arasına tampon ülkeler koymaya başladı. ABD ise dış politikasının temelini komünizm ile mücadele üzerine kuruyordu. Bu nedenle Truman doktrinine sarıldılar. Bunun yanı sıra ülke içinde yoğun bir şekilde McCarthy’cilik akımı hız kazandı. Aslında ABD için Vietnam’ın fazla bir önemi yoktu, onu asıl ilgilendiren Endonezya’daki gelişmelerdi. Zira Vietnam’da pirinç tarlaları bulunurken Endonezya’da petrol vardı. ABD yönetimi bölgedeki ikinci bir kaybın domino etkisi yapmasından korkuyordu. Zira Endonezya’da üç milyona yakın komünist partisi üyesi olduğu herkes tarafından biliniyordu.

  

    1954 yılında fiilen ikiye bölünen Vietnam’da kuzeyde Ho Şi Minh’nin komünist hükümeti, güneyde ise Fransa destekli Amerika’da yaşayan bir Vietnamlı olan Vgo Dinh Diem tarafından yeni hükümetler kuruldu. Güneyde kurulan Saygon hükümeti ABD’nin desteğiyle halka çok sert bir yönetim uygulamaya başladı. İki sene sonra yapılması planlanan seçimler hiç yapılmadı. Çünkü yapılsaydı kuzeyin kazanacağı gün gibi ortadaydı. Bölünmenin ilk gününden itibaren ABD güneye her türlü yardımı yapıyordu. Buna karşılık Amerikalıların Vietkong dedikleri özgürlük savaşçıları büyük zarar veriyordu. ABD ise yardımları arttırarak sorunu çözeceğini sanıyordu. Bu arada binlerce Amerikan askeri danışman güney Vietnam’a yerleşti. 1963 yılında güney Vietnam hükümeti devrildi ve kukla Başkan Diem öldürüldü. Bu işin arkasında CIA’nın parmağı olduğu söylentisi yayıldı. Kurulan istikrarsız hükümetler ülkeyi düzlüğe çıkaramadı. 1964 yılında Kuzey Vietnam sularında bir ABD savaş gemisine torpido atılması üzerine ABD kongresinde savaş kararı alındı. Arkasından kuzey Vietnam’ın deniz üstleri bombalandı ve Vietnam’a yüz bin yeni asker gönderildi. Ertesi yıl güney Vietnam ordusunu da yanına alan seçkin Amerikan birlikleri kuzey Vietnam’a saldırdı ama ağır zayiat verdi. Bu sırada Vietkong gerilla savaşında önemli başarılar kazanıyordu. ABD önce zehirli portakal gazı, daha sonra napalm dâhil korkunç bir bombardıman harekâtına başladı. Kuzey Vietnam ise Sovyetlerden ve Çin’den temin ettiği uçak ve uçaksavarlarla ABD’ye büyük zarar veriyordu. Bu savaşta sivillerin toplu öldürülmesi ve askerlerin vahşi davranışları resimli olarak ABD basınına yansıyınca Amerika’da büyük bir infial uyandırdı. Sonunda ABD halkı savaşa açıkça karşı çıkmaya başladı. Bu ağır bombardıman çok uzun süre sürdü. Taş üstünde taş kalmadı ama Vietkong yılmak bilmiyordu. ABD’nin Vietnam’da kullandığı bomba miktarı 2.bölüşüm savaşında tüm ülkelerin kullandığı bomba miktarının iki katından daha fazlaydı. Buna karşılık ABD sekiz binden fazla uçak ve helikopterini yitirmişti. 31 Ocak 1968 tarihi Vietnamlılar için bayramdı. Umulmadık bir zamanda kuzey Vietnam ordusu topyekûn bir savaşa girdi ve büyük başarı kazandı. ABD askerleri çabuk toplanıp kaybettikleri yerleri geri aldı ama büyük bir moral kaybı yaşamışlardı. Sonun başlangıcı geliyordu artık. ABD yönetimi ülkenin saygınlığını koruyacak bir plan yaparak Vietnam’dan çekilmeyi düşünüyordu. Bu sırada My Lai katliamı ile ilgili ayrıntılı bilgiler ortaya döküldüğü için Amerika’da kamuoyu baskısı son raddeye geldi. Amerika’da ki 1.350 yüksekokulda dört milyonu aşkın öğrenci protesto gösterilerine katıldı. Gösteriler başta Fransa olmak üzere bütün Avrupa ülkelerine yayıldı. Sonunda Amerika güney Vietnam askerlerini silahlandırıp eğiterek ülkeden çıkma kararını aldı. 1970 senesinden sonra Amerikan askerleri zaten savaşı bitirmişti. İşi kendi komutanlarını vurma raddesine getirmişlerdi. Son Amerikan birliği de 1973 yılında Vietnam’dan ayrıldı. Askerler çekildikten sonra Saygon ekonomisi çöktü ve büyük bir yoksulluk başladı. Barış yapıldı ama ancak iki yıl sürdü. Bu süre içinde kuzey Vietnam’ın SSCB ve Çin’den aldığı yardımlar asgari seviyeye indi. ABD’nin söz verdiği beş milyar dolarlık savaş tazminatı bir türlü ödenmedi. Sonunda kuzey Vietnam güneye saldırıya geçti. Çok zayıf bir saldırı dahi kazanmasına yetti, çünkü güney Vietnam ordusu bir anda dağılıverdi. Güney Vietnam başkanı ülkesini terk edip kaçtı. Böylece kuzey Vietnam ve güney Vietnam 1975 yılında birleşti ve ABD'nin Vietnam'ı bölme planı da suya düştü. Böylece güney Vietnam’ın elindeki iki milyar dolarlık Amerikan silah ve mühimmatı kuzey Vietnam’ın eline geçti.

  

      Savaş boyunca dört milyona yakın Vietnamlı hayatını kaybetti, bir o kadarı da kolsuz veya bacaksız kaldı. Topraklarının üçte biri kullanılamaz hale geldi. Buna karşılık bu savaşta altmış bine yakın ABD askeri öldü. Savaş sonrası Vietnam’dan ülkelerine dönen askerlerde Vietnam sendromu görüldü. Bazıları melankoli dolu bakışları ile sessizliğin içine gömülürken bazıları şiddetlerini dışa vurdu. Bir kısmı gece gördükleri rüyaların etkisi ile geceleri uyuyamaz hale geliyor, bir kısmı gündüz düşlerinde ölü bir Vietnamlının kafasını tekmeleyip beynini çıkarırken fışkıran kanı görmemek için elleri ile gözlerini kapatıyor veya napalm bombasına bulanmış küçük bir kız çocuğunun yanarken çıkardığı çığlık seslerini duymamak için kulaklarını tıkamış bir halde görülüyordu. Daha sonraki dönemlerde ise yüzlerce Vietnam gazisinin intihar ederek hayatlarına son verdikleri gazetelerden öğreniliyordu. Bu savaş başladığı günden bitene kadar tarihin en kanlı savaşlarından biri olarak tarihe geçti. Teknolojik imkânları en üst seviyede bulunan ülkelere karşı teknik açıdan çok zayıf olan ülkelerin dahi inandıkları zaman savaşı kazanabileceklerini kanıtladı. Amerikan halkı bu savaş nedeniyle ilk kez hükümetlerine başkaldırdı. Bu savaş 1968 gençliğinin simgesi oldu. ABD'nin Berkley Üniversitesinde çakan kıvılcım ardından bütün Avrupa ülkelerini yakan öğrenci yangınına neden oldu. Ülkemiz gençliği de bu olaylara sessiz kalmadı. Türkiye’de bulunan bütün üniversite ve yüksekokullar da gösterilere katıldı. Emperyalizm olduğu sürece Vietnamlar bitmeyecekti. Bir müddet sonra Angolalar, Afganistanlar, Somaliler, Iraklar, Libyalar, Suriyeler ve kim bilir daha niceleri yeni Vietnamlar olacaktı günümüz dünyasında. Sonuç olarak insanların bu savaştan alacakları bir ders vardı. “Bir avuç arı haklamaya yeter kaplanı.”

   

      Bu garip ve fakir ülkenin öyle bilinmedik, ilginç yönleri vardır ki anlatmakla, yazmakla bitmiyordu. Yıllarca sonra bölgeyi gezen batılı turistler başkent Hanoi’den Ha Long körfezi’ne ya da tarihi Đường Lâm köyüne giderken yemyeşil pirinç tarlalarının arasına serpiştirilmiş çelenkler içinde taştan ya da mermerden yapılmış küçücük yapılar görüp onların ne olduğunu merak edip sorarlar. Bu yapılar pirinç tarlalarında ölen şanslı Vietnamlıların mezarlarıdır. Şansız olanlar ise napalm bombaları ile ölenler ve özellikle ölene kadar sakat kalmış olanlardır.

 

Şimdi oturmuş bir tümseğin üstüne

Hatırlamaya çalışıyor olanları

Geçen o korkunç zamanları

Bir rüya gibi unuttuğu insanları

Ve o masallardaki umacılar

Onu da bulurlar, öldürürler korkusuyla

Elinde bir taş var Vietnamlı çocuğun

Çekik gözlerinde yaş

Siz de ağlayın ey dünya çocukları

Vietnamlı çocuk ölüyor yavaş yavaş.

 

Ümit Yaşar Oğuzcan

bottom of page