top of page

Balkanların Güzel Ülkesi Karadağ

MONTENEGRO

Avrupanın en genç ülkesi.jpg
Avrupanın en genç ülkesi

     Denizi, güneşi, doğası, ortaçağ tarzı kentleriyle tatilcilerin yeni gözdesi, Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan Montenegro yani Karadağ. Mavi ile yeşilin muhteşem birlikteliği. Vahşi doğası ve turkuaz renkli suları ile ziyaretçileri bekliyor. Bu ülkede gezerken dağlarla çevrili bir havuzda hissediyorsunuz kendinizi. Türk vatandaşlarına vize olmayışı ekstra tercih nedeni. Karadağ gezisinin sadece kum, deniz ve güneş tatilinden ibaret olduğunu da sanmayın sakın. Nem oranı çok düşük olduğu için yaz aylarında dahi bunaltıcı sıcaklık hissedilmiyor bu topraklarda. Havaalanı başkent Podgorica'da. Karadağ, 650 bin nüfuslu Balkanların küçük ve en yeni ülkesi. Turistleri cezbeden ise sahilinde yer alan Kotor ile Budva kentleri.

images (1).jpg

BUDVA: 2500 yıllık geçmişi ile eski bir yerleşim yeri. Adriyatik Denizi kenarında nefis kumlu upuzun plajları, şahane koyları, kayalıkları, küçük adaları ve oldukça renkli geçen gece hayatı ile Karadağ’ın en çok turist çeken tatil merkezi.  Kent sırtını dağ yamaçlarına, yüzünü ise denize çevirmiş, ortaçağ kenti havası yansıyor her tarafında. Eski Kent (Stari Grad) bölgesi, korunaklı kale duvarların arkasına gizlenmiş. 

Labirent şeklinde uzayan gizemli ve dar sokaklarında tarihi binaları ile otantik bir görünüm sergiliyor. Ziyaretçileri zaman içinde yolculuğa çıkarır gibi.  Küçük bir yarımada üzerinde kurulmuş eski şehrin bu tarihi sokaklarında kaybolmak dahi insana zevk veriyor. Kentin, toplam uzunluğu 21 kilometreyi bulan sahilinde 17 adet özel plajı var. İçlerinde Becici Plajı ile Yas Plajı en ünlüleri. Ayrıca lüks bir marinası da mevcut. 

images.jpg

     Kentin yakınlarında özel bir adası var. Akdeniz’de kendine has sıra dışı bir ada Sveti Stefan. Arnavut kaldırımlı yolları, şirin avlusu ve şahane deniz manzarası ile tarifi imkânsız bir yer. Ana karaya dar ve kısa bir yolla bağlı, minik bir ada. On beşinci yüzyıldan kalma bir dokuya sahip bu küçük ada, dar sokakları, yakuta çalan kırmızı çatılı evleri ile Karadağ’da görülmesi gereken en özel mekân. Aman Resorts grubuna 30 yıllığına kiraya verilen ada, restore edilip 5 yıldızlı otel haline getirilmiş. Oda fiyatı 1,000 $’dan başlıyor. Adayı sadece otel müşterileri ile adadaki restoranlarda rezervasyon yaptıranlar ziyaret edebiliyor. Adayı karaya bağlayan yolun girişinde güvenlik görevlileri bekliyor. Adaya girip resim dahi çekemiyorsunuz.

images (2).jpg

  Kotor, Dalmaçya sahilinde inci tanesi gibi gizlenmiş bir liman kenti. Avrupa’nın en güneyindeki fiyort olarak biliniyor. Adriyatik denizinde, adını verdiği körfezin kenarına kurulmuş. Tarih boyunca fazlaca el değiştirmiş ama yıpranmamış. Kotor’da “Old Town” denilen eski şehir, etrafı surlarla çevrili ve araç trafiğine kapalı. En güzel ortaçağ yerleşim yerlerinden biri olarak günümüze gelmiş. Dar taş sokakların açıldığı minik meydanlar, bu meydanlarda küçük kilise ve çeşmeler, İtalyan tarzı kahve yapan kafeleri ile masalsı bir İtalyan kenti havasında. 

Avrupa ile Balkan karışımı çok farklı bir yerleşim yeri. Bu tarihi şehre bir sur kapısından giriliyor. Bir anda kendinizi birkaç yüzyıl öncesine ışınlanmış gibi hissediyorsunuz. Çevreniz yüzyıllar öncesinden kalma taş yapılarla çevrili. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda yürürken kendinizi tarihin içinde buluyorsunuz. Bu kent tarihi dokusu, denizi, sakinliği ve huzuru ile ziyaretçilerini büyülüyor. Kotor’un en güzel yeri ise muhteşem görünümlü yüksek konumdaki kalesi. Bölge fotoğraf sevdalıları için cennet gibi bir mekân. Kenti gezerken yorulduğunuzda birbirinden güzel kafelerden hangisine oturacağınızı şaşırıyorsunuz. Karadağ'da yemek seçeneği de oldukça zengin, en ucuzundan en pahalısına, özellikle deniz ürünü sevenlere alternatif çok. İtalyan mutfağının ağırlığı tüm kentlerde hissediliyor. Bu şirin ve otantik kenti iyi tanıyıp keşfedebilmeniz için tekne turu yapmanızı da öneririm.

Kotor_sokakları.jpg
bottom of page