top of page

Kentler ve Yazarlar

     Tarih boyunca kentler, toplumların müşterek ihtiyaçlarını daha kolay karşıladıkları yaşam alanlarını oluşturmuştur. Endüstri Devrimiyle birlikte kentler, sürekli değişim ve dönüşüm süreci içine girmişlerdir. Yaşanan gelişmeler kentleri en çok fiziksel ve toplumsal açıdan etkilemiştir. Değişen ve dönüşen kentler de önemli unsur, fiziksel ve toplumsal belleğini yitirmemiş olarak kalabilmesidir. Endüstriyelleşme ile kentlerde yaşanan değişim ve toplumsal müdahalelere karşı en çok direnenler de sanatçılar olmuştur. Bu nedenle her yazarın her ressamın daha doğrusu her sanatçının farklı bir mekânı olmuştur yaşadığımız dünyada. Dünya çapında ünlü sanatçılar yaşadıkları kentler ile özdeşleşmişlerdir adeta. Bazen bu olgu o kadar ileriye gitmiştir ki sanatçının adı kentin adını dahi geride bırakmıştır. Bu günkü konumuz icabı önceliğimiz yazarların kentlerini irdeleyeceğiz. Yani; Victor Hugo’nun Paris’i, James Joyce'un Dublin’i, Yaşar Kemal’in Anavarza’sı veya Hemingway’in Havana’sı gibi.

     Bugün edebiyatseverler arasında bir anket yapılsa, dünya bir yana Dostoyevski bir yana diyebileceğimiz milyonlarca insan çıkabilir aramızda. Dostoyevski'yi bu denli bilenler ve sevenler onsuz bir St. Petersburg’u hayal edebilirler mi? Kentin masalsı güzelliğinden ne derece etkilendiğini görmek için romanlarındaki tasvirlere bir kez göz atmanız dahi yeterli. Dünyanın dört bir tarafından akın akın Prag’a gelen sevenleri, geldikleri kentte Kafka'nın ruhunda yer etmiş sokakları ve bulvarları görmek, onun teneffüs ettiği havayı solumak için gelmiyorlar mı? Kafka’sız bir Prag düşünemeyeceğimiz gibi, Prag’sız bir Kafka da düşünmek de mümkün değil. Edebiyat dünyamızın en önemli eserlerini yazan Marquez, Yüzyıllık Yalnızlık, Kolera Günlerinde Aşk, Kırmızı Pazartesi, Yaprak Fırtınası ve Albay’a Mektup yok gibi büyük eserlerinde Güney Amerika’nın bitmek bilmeyen çalkantılarını, kültürünü, tarihini ve insanının yapısını işlemiştir. Yüzyıllık Yalnızlık’ta doğduğu Kolombiya’nın fakir köylerinden birisi olan Aracataca’yı anlatmıştır bizlere. Bugün müze olarak kullanılan doğduğu ev Kolombiya’nın en çok ziyaret edilen müzeleri arasında yer alır unutma. Gazeteci, yazar, ressam, şair, rehber ve araştırmacı Cevat Şakir Kabaağaçlı. Oysa herkes onu Halikarnas Balıkçısı olarak tanır. Mavi Yolculukla bizlere dünyadan kaçmayı öğreten adam.

Yokuş başına geldiğinde

Bodrum’u göreceksin,

Sanma ki sen

Geldiğin gibi gideceksin

Senden öncekiler de

Böyleydiler

Akıllarını hep Bodrum’da

Bırakıp gittiler…

bottom of page