top of page

Trekking – (Dağ yürüyüşü) 

     Muhtelif etkenlerin tesiri ile sporun günlük yaşamımıza katılması ve insanların uzun süre unuttukları doğayı yeniden keşfetmeleri sonucu yürüme mefhumunu da hatırlamış olduk. Gelişmiş batılı ülkelerin katkıları ile bu sporun muhtelif örnekleri ile de tanışmış olduk. Emperyalist ülkelerin en değer verdikleri şey para olduğu için hemen bu konuları pazarlamaya da soyundular. Bu gelişmelerin sonucu olarak trekking ve benzeri kelimeleri de öğrenmiş olduk. Doğal olarak insanları bu ve bunun gibi kelimeleri kullanarak istismar etmeye de başladılar. Bizim piknik veya kır yürüyüşü dediğimiz olayda eski bir spor ayakkabı ile kullanmadığımız elbiselerimizle yaptığımız yürüyüşlerin yerine markalı spor ayakkabıları ve özel kıyafetler giyilmesi ile birlikte önemli bir ticari sektör de yaratılmış oldu. Sonuç olarak yürüyüş, hem insanların sağlıklı bir yaşam sürmelerine aracı oldu hem de çevreye karşı daha duyarlı olmalarına neden oldu.

    Pazarlama konusu geliştikçe bu spora yeni kelimeler de ithal edildi. Günübirlik geziler hiking, en az 1 gece konaklamalı geziler ise trekking ismi ile anılmaya başladı. Bu olay sporseverler tarafından tuttuktan sonra ikinci aşamada daha uzun ve konulu yürüyüşler gündeme gelmeye başladı. Bu uzun yürüyüşler için önce konularına göre sınıflandırmalar yapılıp, rotalar düzenlendi. Bu ise yeni bir turizm çeşidinin oluşmasına yol açtı. Dünyadaki bu gelişmelere ülkemiz de duyarsız kalmadı. Memleketimizin, binlerce yıllık tarihi, muhteşem doğası, yaban hayatı ve en önemlisi dost canlısı, misafirperver Anadolu insanı ile bu konuda büyük bir potansiyeli vardı. Bu işe gönül veren bilgili kişiler, özel ve uzun çalışmalar sonucu muhtelif trekking rotaları hazırladılar. Hatta öyle oldu ki Avrupa’nın en önemli parkurları arasına girecek seviyede rotalar dahi düzenlediler. Bundan sonra da bu konuyu geliştirecek ve devamını sağlayacak nitelikte dernekler kurulmaya başladı. Bu şekilde mevcut rotaları korumak ve bunların gelişimi için standart oluşturmak daha da kolaylaştı. Bugün ülkemizde muhtelif konularda düzenlenmiş dağ yürüyüşü (trekking)  rotası bulunmaktadır. Tarihi içerikli yürüyüş rotaları içinde Likya yolu, Karia yolu, Hitit yolu, Frig yolu, İstiklal yolu gibi temalı yürüyüş rotaları mevcuttur. Doğa içerikli yürüyüş rotaları ise, Kaçkarlar, Küre Dağları, Ağrı Dağı, Yenice Ormanı, Kapadokya gibi alternatif rotalar bulunmaktadır. Bu rotaların içinde en uzun olan rota Karia yolu rotasıdır. Bozburun Yarımadası, Datça Yarımadası, Gökova Körfezi ve İç Karia olarak 4 ana bölümden oluşan bu rotayı tam olarak tamamlamak için Dalyan ve Muğla Çevresi olmak üzere 2 de ek rota tanzim edilmiştir. Karia Yolu rotası bu şekilde 820 km ile ülkemizin en uzun yürüyüş rotası olmuştur. Her bölümün içinde de muhtelif etaplar bulunmaktadır. Antik çağda bu bölgede yaşamış Karia medeniyetinden esinlenerek düzenlenen bu yürüyüş rotası kendine özgü mimarisi ile çok sayıdaki köyden, el değmemiş koylardan, zeytin ve badem ağaçları ile süslenmiş vadi ve tepelerden, tabiatıyla muhtelif antik kentlerden geçecek şekilde düzenlenmiştir. Yollardaki işaretler Uluslararası standartlara uygundur. Bu uzun rotaların rehber eşliğinde yürünmesi tavsiye edilir. Ayrıca bu yürüyüşler için özel hazırlanmış rehber kitaplar ve web sitelerinden de yararlanılması önerilir. (www.kariayolu.com)

    Bu yürüyüşlere katılmak için ön hazırlık çok önemlidir. Kişi önce kendini fiziki olarak hazırlamak zorundadır. Fiziki olarak hazır olmakta ta yetmemektedir. Ayrıca doğayla baş başa geçirilecek zaman dilimi için psikolojik olarak ta hazır olmak gerekir. Bir insanın yaşamının her aşamasında öğrenmesi gereken şeyler vardır. Eğer doğa yürüyüşleri ve bunun yanında kampçılık yapmaya karar verdiyseniz mutlaka eğitim almanız gerekir. Eğitimsiz bu işi yapmaya kalkmak kötü sonuçlar verebilir. Bu arada bilinmesi gereken önemli hususlar ise; 1- Bu tür etkinliği tek başınıza yapmayın. 2- Bilmediğiniz bölgeye rehber olmadan gitmeyin. 3- Grup içinde paylaşımcı olmaya dikkat edin. 4- Doğayla yarışmayın. 5 – Hazırlıklarınızı yaparken hava şartlarını ön planda tutun ve ona göre program yapın. 6 – Harita ve pusula gibi temel ihtiyaç malzemelerini kontrol edin. 7- Doğaya kesinlikle zarar vermeyin ve vereni ikaz edin. 8 - Kamp yerini seçerken kayalara dikkat edin. Çadırın ağzının rüzgârın esme yününün tersine gelmesine özen gösterin. 9 - Malzemelerinizi çok iyi ve tasarruflu kullanın. 10 - Yaşadığınız olayları çabuk unutursunuz bu nedenle günlük tutmayı ihmal etmeyin.

      Şimdi geldik dünyanın en iyi yürüyüş rotalarına. Bu konuda genel bir değerlendirme olmasa da seçtiğim rotalar gerçekten özeldir. 1. Annapurna yolu, Nepal’de bulunmaktadır. 50-200 km uzunluğundaki bu yürüyüş yolu dünyanın en popülerler rotalarından birisidir. Ormanların, dağların, şelalelerin, büyüleyici köylerin ve pirinç tarlalarının arasında yapılan bu yürüyüş katılımcılarına unutulmaz bir macera yaşatır. 2. Kungsleden yolu, İsveç’te bulunmaktadır. Kral'ın Rotası denilen bu yol için, 400 km'lik bozulmamış Avrupa doğasında yürümek gerekir. 3. Zillertal Alps yolu, Avusturya’da bulunmaktadır. Bu yol üzerinde her seviyedeki sporcular için özel rotalar mevcuttur. 4. Croagh Patrick yolu, İrlanda bulunmaktadır. Bu yol üzerindeki 5 kilometrelik Croagh Patrick tırmanış rotası yaklaşık 4.5 saat sürmektedir. Bu rota muhteşem manzaralar sunmaktadır. 5. Kalalau yolu, Kauai, Hawaii, Amerika’dadır. 35 km’lik bu yol en tehlikeli rotalar arasında başta gelir. 6. Inca yolu, Peru’da bulunmaktadır. Inka rotası olarak ta tanınan bu rota 4-5 günde tamamlanır. Tarihi köyler ve kalıntılar arasından geçen bu yollar, katılımcılara inanılmaz güzellikler yaşatır.

    Şimdi de sizlere Türkiye’de yapılan ilk ve Avrupa standartlarındaki Likya yolunu tanıtmaya çalışacağım. Teke Yarımadası olarak bilinen, Antalya ile Fethiye körfezleri arasında Akdeniz’e uzanan yarımadaya antik coğrafyada Likya ismi verilmiştir. Bu yolu yürümeye karar verenlerin öncelikle Likya tarihini okumalarını tavsiye ederim. Bu yürüyüş ancak o zaman tam olarak değerini bulacaktır. Likya bölgesi, muhtelif ölçekli kentlerden, limanlardan, askeri yerleşim birimlerinden oluşmuştur. Kalıntıların önemli bir kısmı Roma ve Bizans dönemine aittir. Bölgede meydana gelen doğal felaketler, salgın hastalıklar ve tabii ki savaşlar bu kentleri ve bu kentlerdeki yaşamları çok etkilemiştir. Likya yolunun çalışmaları 1992 yılında başlamış ve 1999 yılında tamamlanarak turizme açılmıştır. 2015 yılında son eklenen etaplarla birlikte uzunluğu 535 km'ye ulaşmıştır. Fethiye, Ovacık’tan başlayarak Antalya, G.Bayırı’na kadar uzanan bu yol, güzergâh üzerindeki patikaların işaretlenip haritalanması ile oluşturulan, Avrupa standartlarında bir yürüyüş rotasıdır. 535 km. uzunluğundaki bu yol 21 günde tamamlanacak, 21 etap olarak düzenlenmiştir.   

 1.GÜN : OVACIK – FARALYA - ALINCA

 2.GÜN : ALINCA – BELCEĞİZ – BEL KÖYÜ

 3.GÜN : BEL KÖYÜ–GAVURAĞILI–PYNDAİ

 4.GÜN : PYNDAİ – LETOON – XSANTOS

 5.GÜN : KINIK – ÇAVDIR – AKBEL

 6.GÜN : AKBEL - PATARA - KALKAN

 7.GÜN : AKBEL – BEZİRGAN – ÇUKURBAĞ

 8.GÜN : ÇUKURBAĞ – KAŞ

 9.GÜN : KAŞ – LİMANAĞZI – UFAKDERE

10.GÜN : UFAKDERE – KILINÇLI – APERLİA

11.GÜN : APERLİA – ÜÇAĞIZ – DEMREE

12.GÜN : DEMRE – MUSKAR – ALAKİLİSE

13.GÜN : ALAKİLİSE – BELOS – FİNİKE

14.GÜN : FİNİKE – KARAÖZ - GELİDONYA

15.GÜN : GELİDONYA FENERİ - ADRASAN

16.GÜN : ADRASAN - OLYMPOS

17.GÜN : OLYMPOS - YUKARI BEYCİK

18.GÜN : YUKARI BEYCİK - GEDELME

19.GÜN : GEDELME - GÖYNÜK KANYONU

20.GÜN : KANYON - HİSARÇANDİR KÖYÜ

21.GÜN : HİSARÇANDIR - ÇITDİBİ - G.BAYIRI

 

      Bu yolun rotaları bir kerede tamamlanacağı gibi birkaç seferde de tamamlanabilir. Likya yolunda keyifli bir yürüyüş yaparken, yol boyunca el değmemiş küçük koylardan, çok fazla insanın yaşamadığı dağ ve ova köylerinden geçeceksiniz. Bu şekilde hem Akdeniz kültürünü tanıyacak hem de harika doğa manzaralarını göreceksiniz. Likya, "Işık Ülkesi" olarak adlandırılan bu bölgede yer alan antik kentler, doğa ile adeta iç içe geçmiştir. Likya yolu, mavinin yeşile karıştığı bir yürüyüş yoludur. Parkur üzerinde yer alan Gelidonya Feneri manzarasının, 2007 yılında Türkiye'nin en güzel manzarası seçildiği de unutulmamalıdır. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler için Likya yolu isimli kitabı ve likyayolu.gov.tr – likyayolurehberi.com – www.likyayolu.org sitelerini tavsiye ederim.

bottom of page