top of page

DALYAN

    Dalyan, Muğla ilinin Ortaca ilçesine bağlı, Köyceğiz gölünü Akdeniz’e bağlayan su kanalının kenarına kurulmuş küçük ve şirin bir Akdeniz beldesidir. Bu su kanalı Köyceğiz gölünü, Akdeniz’e bağladığı gibi Sülüngür, Ala ve Sülüklü göllerini de birbirine bağlar. Dalyan Bölgesi, kendine özgü özellikleri ve buna bağlı olarak özel bitki türleri ve deniz ürünleri ile içinde yer aldığı bölgeden oldukça farklı bir görünüme sahiptir. Doğa ile tarihin iç içe geçip kucaklaştığı dünyanın sayılı ekosistemlerindendir. İnsan eli değmemiş coğrafi güzelliklere sahiptir. Bazı eksiklikleri giderildiği taktirde Dalyan, geleceğin örnek bir turizm beldesi olmaya adaydır. Çevre korumacılar tarafından bölge, ekolojik yönden dünyanın ilk on bölgesi içine alınmıştır. Dalyan’ın bu kadar tabii kalabilmesinin ana nedeni, Marmaris ile Fethiye arasındaki ana yoldan 12 kilometre içerde kalmış olmasıdır. Dalyan, denizden de kanal aracılığı ile 4 deniz mili içeridedir. Çevresi zengin bitki örtüsü ve tarım alanlarıyla çevrilidir. Portakal, limon gibi narenciye ağaçları ve sebze bahçeleri arasına kurulmuş olan Dalyan, beyaz badanalı ve kırmızı kiremitli evleri ve yemyeşil bahçeleri ile sakin, şirin bir tatil beldesidir. Dalaman, havaalanına çok yakın bir bölgede bulunduğu için özellikle hava ulaşımı çok kolaydır. Ortaca üzerinden karayolu bulunduğu gibi Denizyolu ile Marmaris ve Fethiye'den de ulaşım imkânı vardır. Doğusu ve batısı ormanlarla kaplı dağlarla ile çevrili olan Dalyan, tuzlu ve termal sularının yanı sıra inanılmaz tarihi zenginlikleri ile yılın büyük bir kısmında turizme açıktır. En önemli güzelliği ise doğal özelliklerini yitirmemiş olmasıdır. Çevresinde bağlantılı olduğu Köyceğiz Gölü gibi bir göl bulabilmek de kolay değildir. Tatlı bir su gölü olan Köyceğiz Gölü, doğal bir kanalla antik ismi Calbis Irmağı ile Akdeniz’e açılır. 7 ayaklı göller sınıfına giren bu gölden yeryüzünde yedi adet bulunmaktadır. İşin ilginç yanı göl deniz seviyesinden 6-10 metre yüksekte bulunmaktadır. Gölün akıntısı dönüşümlüdür. Bazen denizden göle doğru olan akıntı kimi zaman gölden denize doğru yön değiştirir. Gölde sörf, yelken, kano ve kürek sporları yapılır. Dalyan'dan bu göle doğru gittiğinizde kendinizi Amazon'un içine girmiş gibi hissedersiniz. İdari bakımdan Ortaca'nın bir mahallesi olan Dalyan, bu doğa güzellikleri ve ılıman iklimi nedeniyle kışın 3-4 bin kişi olan nüfusunun bir kısmını da ülkemize yerleşen yabanlar oluşturur. Kış ayarında birçok mekânın kepenklerinin kapatması ise büyük bir turizm ayıbıdır. Ortaca Belediyesinin, Dalyan esnafının bu kötü alışkanlığını değiştirmek için dükkanını kışın da açık tutan esnafı teşvik edecek bir uygulama getirmesi gerekir. Yoksa Dalyan'ın kış turizmi zamanla yok olmaya mahkûmdur. Yörenin potansiyeli yüksek bir turizm beldesi olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca yerel yönetim tarafından alınan karar ve uygulamalar da kişisel değil, Dalyan’ın menfaati düşünülerek yapılmalıdır. Fiyat artışlarının da kontrol altında tutulması gerekir. Bir gün önce kişi başı 10 TL olan kanal turunun ertesi gün 15 TL olduğunu yabancı turistlere anlatmanın zorluğu düşünülmelidir.

Kaya mezarları

     Türkiye'nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kaunos Antik Kenti kalıntıları ile kayalara oyulan kral mezarları bölgede ziyaret edilecek tarihi yerlerin başında gelir. Labirenti andıran kanallarında tekne gezileri yapabilir, doğa dostu koylarında ve Türkiye’nin 2.büyük plajı olan İztuzun da denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Bu aktivitelerin dışında Dalaman çayında rafting, Yuvarlak çay ve Toparlar Şelalesi gezisi, balık avlama ve mehtap turlarına katılabilir, Saklıkent ve Ekincik mağaralarını gezebilirsiniz. Bir diğer önemli aktivite ise Dalyan çamur banyoları ile şifa bulmak olacaktır. Bunu yaparken çamurlu suyunda fazla kükürt bulunduğu için bozuk yumurta kokusuna da hazırlıklı olmalısınız. Dalyan, Caretta Caretta kaplumbağalarının yaşam sürdüğü ve ürediği doğallığını koruduğu muhteşem bir sahile sahiptir. Dünyada soyu tükenmekte olan canlılar listesinde yer alan bu sevimli deniz kaplumbağaları, yumurtalarını bırakmak için İztuzu plajına gelir.  Nil kaplumbağalarının da Dalyan kanallarında yaşadığını unutmamanız gerekir. Dalyan, meyve ve sebze bahçeleri arasında planlı bir yerleşime sahiptir. Restoran, bar ve çay bahçeleri ile konaklama tesislerinin büyük bir kısmı kanal kenarına konuşlanmıştır. Merkezde bulunan caminin önündeki iskelede tur motorları bulunur. Her gün tekne turları düzenlenir. Bu turlarla kanal, Köyceğiz Gölü, Sultaniye Kaplıcası, Iztuzu Sahili ve Kaunos gezileri yapılır. Katılacağınız tur için tekneler sizi kaldığınız otelden alıp tekrar aynı yerde karaya bırakır.

     Beldenin en önemli tarihi eserleri olan Kaunos antik kenti ve kaya mezarları, Dalyan'a göre kanalın yerleşimi pek olmayan karşı tarafında kalır. Kaunos Antik Kenti, Köyceğiz’in 27 km güneyinde, Köyceğiz Gölü'nü denize bağlayan Dalyan Çayı'nın kıyısında ve aynı adlı köyün karşısında bulunan, Karia’nın zamanında en önemli ticaret limanıymış. Efsaneye göre, Apollo’nun oğlu olan Karya Kralı Miletos’un ikizleri olmuş. Oğluna Kaunos, kızına ise Byblis ismini vermiş. Çocuklar büyüdüklerinde Byblis kardeşine âşık olmuş fakat ikizinden karşılık bulamamış.  Bu yasak aşkı öğrenen kral, oğlunu ülkesinden kovmuş. Kaunos, kendisini sevenlerle birlikte şimdiki Dalyan’ın karşısında bulunan topraklara kendi adını taşıyan kenti kurmuş. Sevdiğinden ayrı kalan Byblis, çok üzülmüş ve o kadar gözyaşı dökmüş ki, labirenti andıran kanallar da Byblis’in gözyaşlarından oluşmuş. Antik kentin kaya mezarları, MÖ. 4. yy’da yapılmış, daha sonra Roma döneminde de kullanılmış. Zaman içinde Perslerin, Büyük İskender’in, Rodosluların, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans egemenliklerine girmiş ve sonunda Türklerin eline geçmiştir. Kent ile deniz arasındaki bataklık alanın, deniz ticaretini güçleştirmesi ve çayın getirdiği alüvyonların limanı doldurması ile zaman içinde kentin önemi giderek azalmış. Köyün tam karşı kıyısında, kayalara oyulmuş mezarlar uzaktan net olarak görülmektedir. Kaya mezarları ışıklandırıldığı için konakladığınız yerden gece görünümü güzeldir. Antik şehir surlarla çevrilidir. 152 m yüksekliğindeki tepenin kuzeyindeki surlar, Dalyan Köyü' nün kuzeyindeki kayalığa kadar uzanır. Kaunos'a 3 şekilde ulaşılır. Kolay olanı, kral mezarlarının hizasından karşı kıyıya sandalla geçmektir. 10 dakikalık bir yürüyüş ile Kaunos'un üst girişine ulaşılır. İkinci yol, tekne ile arkeologlar evinin yanına gidilip buradan 5 dakikalık yürüyüşle yine üst girişe ulaşırsınız. Üçüncü yol ise tekne ile Dalyan Su Ürünleri Kooperatifinin dalyanının yanındaki Kaunos'un alt girişine gidilerek mümkündür. Antik kentte, görülebilecek başlıca yapılar; kale ve surları, şehir surları, tiyatro, kilise, hamam, depo, çeşme, agora, stoa ve kent içi yolları, tapınaklar ve kutsal alandır. Günümüze ulaşamayan askeri liman, tersaneler, spor merkezi, konutlar gibi yapılar ise henüz çıkartılmamış toprak altındadır. Kentin önemli bir bölümü de sular altında bulunuyor. Kaunos antik kenti, şimdiye kadar gördüğümüz bütün antik kentlerden farklı olarak gün yüzüne çıkarılamamış daha birçok önemli esere ev sahipliği yapıyor. Kazılar uzun süre rahmetli Kenan Işık'ın abisi Prof. Cengiz Işık tarafından yönetilmiş. Işık’ın bu konuda kitabı da bulunmaktadır.

İztuzu

     Seksenli yılların sonunda Dalyan'ın denizkaplumbağaları ve İztuzu sahili, çevreci mücadeleye sahne olmuştur. Büyük bir mücadele sonucu kazanılan başarıda yerli ve yabancı birçok gönüllünün emeği bulunur. Caretta'ların yumurta bıraktığı İztuzu Plajı, Dalyan Deltası'nın labirentlerini denizin sonsuza uzanan düzlüğünden ayıran büyük bir sahil ancak bu şekilde korunarak doğallığını muhafaza edebilmiştir. Koruma altındaki sahil 6 km uzunluğunda olup altın rengi ince kumu ile bir doğa harikasıdır. Boyları 1-1,5 metreyi, ağırlıkları 150 kiloyu bulan kaplumbağalar, kumsala çıkıp, arka ayaklarını kullanarak çukurlar açar ve en uygununa yumurtalarını bırakıp tekrar denize dönerler. Her yaz sonunda binlerce yavru kaplumbağa İztuzu Plajı'nın bu eşsiz kumlarında doğaya gözlerini açıp kendine bir gelecek bulmak için tekrar denize döner. Kaplumbağalar genel olarak 2-3 yılda bir yumurta yaptıkları için üremeleri de pek kolay değildir. Karadaki tehlikeleri atlatanların denizde de tehlikede olduklarını unutmamak gerekir. Yavrular belli bir büyüklüğe ulaşıncaya kadar balıklara yem olurlar. Aralarında çok azı büyüyerek üreme çağına erişir. İztuzu plajının diğer özelliği ise dünyada doğallığını muhafaza eden ikinci plaj olmasıdır. Eğer şansınız varsa beyaz kum zambaklarını dahi görebilirsiniz. Plajın bir tarafının tatlı su, diğer tarafının da Akdeniz’in tuzlu suyu olması ona ayrı bir gizem katar. Sizlere anlatmak istediğim önemli bir konu ise Deniz Kaplumbağalarının korunması ile ilgilidir. 20.yy sonlarında İngiltere vatandaşı June tarafından başlatılan koruma çalışmalarına bugün Muğla Üniversitesi de el atmıştır. Gençler gönüllü olarak rehabilitasyon çalışmalarına katılıyor ve teknelerin pervanelerinden zarar gören hayvanları tekrar hayata döndürebilmek için seferber oluyorlar. Gerçek hayvan seven ziyaretçilerin öncelikle buradaki Deniz Kaplumbağası hastanesini ziyaret ederek tedavi edilen hayvanları görmelerini ve ellerinden gelen yardımı yapmalarını öneririm.  

      Dalyan, yeşili, maviyi ve güneşi, tarihi doku ile birleştirerek bunların üzerine coğrafi güzelliklerini de ilave etmiş bir turizm beldemizdir. Ege'yle Akdeniz'in kucaklaştığı bölgenin iklimi tipik Akdeniz ikliminden biraz farklıdır. Kışları ılık ve yağışlı, buna karşılık yaz mevsimi diğer Akdeniz yöreleri gibi bunaltıcı bir sıcaklıkta bulunmaz. Bunun sebebi yılda birkaç gün hariç, denizden her gün düzenli olarak esen meltem rüzgarına sahip olmasıdır. Dalyan, huzurlu ve sakin bir tatil geçirmek isteyenler için bulunmaz bir bölgedir. İnsanları en şaşırtıcı tarafı ise sadeliğidir. Dalyan'da hayat su ile adeta özdeşleşmiştir. Trafiğin önemli bir kısmı, ülkemizde pek alışık olmadığımız su yolları üzerinden yapılır. Teknelerin çoğu Dalyan belde merkezi ile İztuzu Plajı arasında yolcu taşır.  Dalyan Deltası, saz öbeklerinin ördüğü devasa bir labirente benzer. Yön, iz, işaret bulunmayan kanalın içinde ilerlerken değişik duygular hissedilir. Dalyan Kanalı, antik Kaunos kentinin kalıntıları eşliğinde gezilirken aynı anda kaplumbağalara ev sahipliği yapan sahilleri de görülür. Yapacağınız tekne turu sırasında, kültürel açıdan oldukça zengin bir yerleşim yeri olan Çandır Köyünü de ihmal etmeyin. Bu gezi sırasında Mehmet Varol tarafından kurulmuş olan Çandır Kültür Evine uğrarsanız bu değişik mekândan da keyif alırsınız. Dalyan halkı, beldelerinin adını tüm dünyaya duyuran Caretta'lar için her yıl haziran ayının son günleri ile temmuz ayının ilk günleri arasında festival düzenler. Köyceğiz Gölü'nün güney kıyıları ise kaplıca yönünden şanslıdır. Adını bitişiğindeki köyden alan Sultaniye Kaplıcası radyoaktif bileşikler bakımından zengindir.

     Belde, 1998'de Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir. İmar planıyla kat adetleri ve diğer yapılaşma koşulları kontrol altına alındığı için kötü örneklere nazaran daha derli toplu bir görünümü vardır. Dalyan'a ilk defa gelenlere günlük yapılan turu tavsiye ederiz. Çünkü bu turla Dalyan'da nereyi gezebiliriz sorusunun cevabını bulursunuz. Bu programda; Kaunos antik şehir, İztuzu plajı, Çamur banyosu ve kısa bir göl turu yapılır ve bu tura tam tur adı verilir. Turun yemekli veya yemeksiz olmak üzere iki alternatifi var. Bizim tavsiyemiz yemekli katılmanız. Yemek ücretleri hesaplıdır. İçecek fiyatları yemeğe dahil değildir. Geziler genellik saat 10.00 civarında olup misafirleri otelden alırlar. Dalyan’ın bir de pazarı vardır. Tipik bir Ege köyü havasındaki mahallede her cumartesi kurulan bu pazarda yöresel ürünler bulunur. Pazartesi günleri ise teknelerle Dalyan'dan Köyceğiz pazarına gidilir. Bunun yanı sıra Dalyan’ın kuş cenneti olduğunu da unutmayın. 154 tür kuşun burada ya sürekli ya da belirli dönemlerde konakladığı tespit edilmiştir. Pek çok yabancı kuş gözlemcisi, sadece kuşları gözlemlemek gayesiyle Dalyan'a misafir olur.

     Dalyan’da binalar genellikle iki veya üç katlıdır. Çarşısı ile küçük ve şirin bir meydanı olup sokakları oldukça geniş tutulmuştur. Sağlı sollu açılan dükkanlar ses ve görüntü kirliliği oluşturmaz. Maraş mahallesinde eski Rum evlerini görebilirsiniz. Bu evlerin yenilenmesinde de özen gösterilmiş ve yapay olmaktan kaçınılarak doğal görünümün bozulması engellenmiştir.  Bu şirin beldede 100'ün üzerinde konaklama yeri, 20'nin üzerinde lokanta türü mekân vardır. Ucuz pansiyonlardan lüks butik otellere kadar her keseye uygun mekân bulunur ancak beş yıldızlı büyük oteller yoktur. Dalyan’ın dışında kalmak isteyenler haftalık havuzlu villa dahi kiralayabilir. Apollon Villas bu hizmeti sunan villalardan sadece biridir. Çiftlik hayatına özlem duyanlar için de konaklama yerleri vardır. Geniş bahçesinde gün boyunca huzur bulacağınız sessiz oturma alanları bulunan Crescent Hasırcı Otelin yüzme havuzu da mevcuttur. Ev yapımı lezzetli kahvaltısı olan bu otelde istek üzerine öğle ve akşam yemeği de hazırlanır. Tiyatro, sinema oyuncusu ve seslendirme sanatçısı Toprak Sergen’in açmış olduğu Eski Köye Yeni Adet Çiftliği ise başka bir alternatiftir. Çeşitli yaşam alanları bulunan bu çiftliğin 7 odası ile 3 bungalovu bulunmaktadır. Çadır kurma imkânı da mevcut. 12 dönüm arazi üzerine kurulan çiftlikte; tavuk, keçi, koç̧, oğlak ve kuzular da var. Bir diğer alternatif ise tam bir butik konaklama tesisi olan Sultan Palas Otel. Dalyan Horozlar mevkiinde orman içinde ve sadece tekne ile ulaşım sağlanan çok özel bir tesis. Otelin kendisine ait tekne servisi ücretsiz. Tekneyle merkez arasında 10 dakikalık bir yolculuk sizi Sultan Palas’a günde 5 kez ulaştırıyor. Vadi arasındaki otelde büyükler, çocuklar ve hatta bebekler için ayrı yüzme havuzları bulunuyor. Sessizlik ve dinlenceyle birlikte doğal ortam arayanlar için bulunmaz bir tesis. Bir vadinin içinde konuşlanan bu otelde, kuş sesleri yaprakların hışırtısıyla birleşerek eşsiz bir müzikal armoni yaratıyor. Özellikle yoga grupları bu ortamı tercih ediyor. Tesisin doğa ile iç içe olmasından ötürü trekking, otelin sağladığı bisikletlerle yapılan tur ve gölde balık tutma gibi etkinliklere de katılabilirsiniz. Üç tarafı dağlarla çevrili olan Sultan Palas’ın içinde eko çiftlik de mevcut. Şehirden kaçış için ideal bir ortam sunan otelin 26 odası mevcut. Bu tesisin kanalın karşı tarafında olması misafirlerin yaşamını kısıtlıyor. Happy Caretta Hotel ise Dalyan nehri üzerinde, kaya mezarlarının tam karşısında, küçük ve mütevazı bir konaklama tesisi. Bahçe yüzyıllık servilerin gölgesinde, serin ve huzurlu bir ortam sunuyor misafirlerine. Dalyan Nehri kıyısında yer alan Dalyan Berg Otel ise konuklarına güzel bir doğa içerisinde huzur dolu bir konaklama hizmeti veriyor. Otel'in odalarının balkonu da bulunuyor. Açık bir yüzme havuzu da bulunan otelin otopark imkânı da mevcut. Dalyan'da bulunan Longhouse Inn Hotel'de kalınabilecek iyi mekanlar arasında yer alıyor. Otelin bahçesine adım attığınız anda huzur ve keyif aldığınızı hissedebiliyorsunuz. Arp Otel ise kanal kenarında yer alan şirin bir tesis. Odalar küçük ama işlevsel, insana şu eksik dedirtmiyor. Havuzu da mevcut. Hele oteli işleten genç aile, misafirleri için yoktan var ediyorlar kendilerinden istenenleri. Müşteriyi dışarıya kaçırmamak için fiyatları da minimumda tutan gerçekçi bir yaklaşımları var. Kanaldan geçen motorların pat patını dinleyerek dahi mutlu olabileceğiniz güzellikte. Kaldığımız süre içinde bizleri çok iyi ağırladıklarını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Dalyan, pansiyon bakımından da oldukça zengin. Dalyan Pansiyon, beldenin güzel ve sakin bir yerinde bulunuyor. Limon ağaçları ve renkli çiçekler ile kaplı bahçe içinde konuşlanmış. 14 odası bulunan pansiyonda kahvaltı kuş sesleri içinde alınıyor. Zakkum pansiyon, Dalyanın ilk işletmelerinden olup yerli halkın işlettiği nadir mekanlardan. Dalyan merkeze 100 metre uzaklıkta olup göle sıfır iskelesiyle kral mezarları karşısında yer alıyor. Odaları bahçeye açılan şirin bir aile pansiyonu. Dalyan konaklama yerlerinin kanala cepheleri çok dar bu nedenle tesislerin hemen hemen hepsinde odalardan kanal manzarası görülmüyor. Dalyan’da yemek konusunda da çok alternatif var. Kazanova yaz kış yaşayanların da tavsiye ettiği bir mekân. Kafe Dalyano, aperatif sevenler için ilginç bir mekân. Lokanta tarzı arayanlar için kanal kenarı ve çevresini öneririm. Denizkızı Restoran’da bunlardan birisi. Akdeniz Mutfağının seçkin lezzetlerini, Dalyan'ın romantik nehir manzarasıyla tatmak isteyenler için Yakamoz Restoran’da iyi bir seçim. Tarihi kaya mezarlarını gören güzel mekanlardan birisi. Projesini ve uygulamasını Nail Çakırhan’ın yaptığı Caretta Caretta Restoran’da Dalyan’ın en eski lokantalarından. Nehrin üzerinde bulunan mekân, bar ve restoran olarak hizmet veriyor. Merkeze 3 km uzaklıktaki Gölbaşı Restoranın hizmeti ise daha da farklı. Sizi istediğiniz yerden alıyorlar ve yemekten sonra geri getiriyorlar. Kaplumbağaları ve ördekleri elinizle beslemek ise işin cabası. Bunların yanı sıra Köşem, Melody, Riverside, Gel Gör ve Palmyra gibi daha birçok alternatif mevcut. Şayet caz müziği ve şarap seviyorsanız bu kez size Beyaz Gül Restoran ve butik oteli tavsiye ederim. Bu lokantalardan gözünüze kestirdiğinize girebilirsiniz.

     Dalyan'ı tanımak için görmek ve yaşamak gerek. Yeşile ve maviye doyacağınız, yurdumuzun cennet köşelerinden birisi olan Dalyan ve çevresinde kısa da olsa tatil yapmanızı ısrarla öneriyorum. Son söz olarak sizlere şunu söylemek isterim, Dalyanı görüp tanımak için çok geç kalmışım.

bottom of page